Serbest Yazar Olmak İçin 8 İpucu

1. Yaz!

İyi bir yazar olmanın en iyi yolu yazmaktır. Profesyonel bir yazar olmanın en iyi yolu, çalışmanızı paylaşmaktır. Medium, Tumblr veya beğendiğiniz herhangi bir blog platformu olsun. Sesinizi, ilgi alanlarınızı şekillendirmek ve bir yazar olarak güçlü ve zayıf yönlerinizi anlamak için kullanın.

Bir blog sadece becerilerinizi geliştirmeye yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda potansiyel müşterilere onlar için tam teşekküllü bir materyal yazma teklifiyle gönderebileceğiniz fikirlerinizin bir koleksiyonu olacaktır. Özgeçmişin hala rol oynadığı diğer mesleklerin aksine, yazma dünyasında sizin hakkınızda söylenecek en iyi şey başarılarınızdır. Blog, en iyi makalelerinizin bir portföyüdür ve yalnızca orada yayınlanmış olmaları önemli değildir.

2. Fikir önermeyi öğrenin

Serbest çalışanlar çoğu zaman makale fikirlerini göndermek için harcarlar. Şanslıysanız, bir gün güçlü bir ortaklık kuracağınız editörlere konu önerirsiniz. Ancak ilk başta, arka arkaya herkese fikir göndermeniz, retleri duymanız veya hiç yanıt almamanız gerekecek.

Fikir önermek yorucu, kafa karıştırıcı bir alıştırmadır. Henüz onu seven tek bir yazarla tanışmadım. Ana şey pes etmemek: reddetmek, serbest çalışmanın normal bir parçasıdır.

Fikirlerin en iyi nasıl önerileceğine dair birçok bakış açısı vardır ve her yayının kendi vizyonu vardır. Ama işte benim için en iyi olan şey:

• Yazdığınız çevrimiçi yayının tarzını ve ilgi alanlarını iyi anladığınızdan emin olun ve ardından düzgün, açık ve özlü bir fikir gönderin. Editörler her gün bir ton mektup okumak zorundadır- bırakın sizinki iyi bir izlenim bıraksın. Mektuplarımda en fazla 2-3 paragraf yazmaya çalışıyorum. Bir veya iki paragrafta, “hakkında” ve “neden” olan her şeye bir cevap veriyorum: fikrimin ne hakkında olduğu ve sitenin izleyicisini neden ilgilendireceği. Zamana bir gönderme varsa (örneğin, filmin yakında vizyona girmesi, yuvarlak bir tarih, vb.), bunun hakkında da yazarım. Her zaman konuyla ilgili yayınlarımdan birkaçına bağlantılar ekliyorum.
• Beklemek sürecin en kötü yanıdır. Genelde iki haftadan önce ikinci kez yazmam (acil bir konu olmadıkça). İki hafta içinde cevap gelmezse ya kısa bir hatırlatma yazarım (“Mektubumu hatırlatmak ve fikirle ilgilenip ilgilenmediğinizi açıklamak istedim”) ya da fikri başka bir yayına teklif ediyorum. Editöre fikri başka bir siteye sunduğunuzu bildirmek asla zarar vermez, ancak asla yanıt alamadığım editörlere asla ikiden fazla mektup yazmam.

3. Sizinle iş yapmak bir zevk olsun

Bir serbest çalışanın kontrol edemediği pek çok şey vardır; yazma becerilerinizi geliştirmek bile zaman alır. Bunun için endişelenmek yerine, enerjinizi gerçekten etkileyebileceğiniz bir şeye koyun, örneğin konuşmak çok, çok hoş olmak gibi.

E-postalara derhal ve kibarca yanıt verin, tüm yorumlar için minnettar olun, temiz bir kopya gönderin ve asla son teslim tarihini kaçırmayın. Editörlerin iyi yazılmış materyaller dışında sizinle çalışmak için nedenleri varsa, bu değişken ticarette biraz istikrarınız olacaktır.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, insanlar tam zamanlı bir iş ve bir serbest yarı zamanlı iş de dahil olmak.

4. Değerinizi bilin

Çoğu yayın, yazarlarına ödeme yapar, ancak bazıları makalenizi bir tür ödeme olarak yayınlamayı düşünür. Bu oldukça gülünç bir pozisyon- kimse bir doktorun veya kapıcının reklamcılık için çalışmasını beklemiyor, ancak bu sanatta yaygın bir uygulama. Ve gerçek şu ki, bazen ücretsiz çalışmayı kabul etmek daha iyidir, özellikle en başında: Yeni bir portföy makaleniz olacak ve materyalin bir blogda değil üçüncü taraf bir sitede yayınlanmış olması sizi tam bir -başkalarının gözünde yetenekli yazar.

Ancak ücretsiz çalışmayı kabul etmeden önce dikkatlice düşünün. Bu malzeme size ne kadar reklam getirecek? Geri kalanında ne alacaksın? Bunun için para almazsan, yaptığın işten zevk alacak mısın?

Ücretsiz makaleler iyi bir başlangıç olabilir, asıl mesele uzun süre buna takılıp kalmamaktır. Hala ödeme almıyorsanız, ücretsiz makaleleri perçinlemek yerine güçlü bir fikir geliştirmek için zaman harcamak daha iyidir.

5. Para hakkında soru sormaktan asla çekinmeyin.

Serbest çalışmaya başladığımda aldığım en iyi tavsiye kuşkusuz bu. Para hakkında konuşmak utanç vericidir, ancak bir işi kabul etmeden önce her zaman ne kadar alacağınızı bilmelisiniz. Serbest çalışanlara genellikle makale başına ödeme yapılır ve ücretler 100 kelime başına 4 ila 20 TL arasında değişebilir. Küçük ücretlerle bir hayatı bir araya getirmek zordur, bu nedenle her TL önemlidir.

Para hakkında bir konuşma başlatmanın en kolay yolu, fikriniz onaylandıktan sonra bir soru sormaktır: “Benzer makaleler için genellikle ne kadar ödüyorsunuz?” Veya dikkatli bir şekilde teklif verin: “Benzer makaleler için genellikle 1000 Kelimeyi 50 Tl alıyorum. Bu, oranlarınıza uyuyor mu?

“Kibar Olmaktan Asla Vazgeçmeyin”

Almanız gerekenden daha azını aldığınızı düşünüyorsanız, kibarca şirketin daha fazla ödemeye istekli olup olmadığını sorun. Sormakta sorun yok, cevap ne olursa olsun kibar olmayı unutma. Ayrıca şirketin bir hesaba ihtiyacı olup olmadığını ve parayı ne zaman alacağınızı sorduğunuzdan emin olun.

6. Kendi işinizi yürüttüğünüzü unutmayın.

Serbest çalışmaya başladığınızda, kesinlikle başka bir gelir kaynağına ihtiyacınız olacak (yerleşik serbest çalışanların bile tam zamanlı veya yarı zamanlı işleri var). Günlük işinizi hemen bırakmayın, ancak serbest çalışmayı ciddiye alın.

Serbest çalışan olarak sadece kendi patronunuz değil, aynı zamanda kendi muhasebecinizsiniz. Hangi makaleyi yazdığınızı, ne zaman gönderdiğinizi, bunun için ödeme alıp almadığınızı ayrıntılı olarak kaydedin. Sekiz saatlik normal bir işte yapacağınız kadar çabuk ödeme almayı beklemeyin. En iyi ihtimalle, yayın size ayda bir ödeme yapacaktır. Diğer durumlarda, daha fazla zaman ve birkaç hatırlatma alacaktır.

7. Sosyal Medyayı Ciddiye Alın

Ağ oluşturma herhangi bir mesleğin önemli bir parçasıdır ve neyse ki içe dönükler için serbest yazarlık çevrimiçi merkezlidir. Twitter, yazarlar için devasa bir oyun alanı ve kulağa ne kadar aptalca gelse de Twitter’ın ciddiye alınması gerekiyor. Makaleyi beğendiyseniz, yazarı Twitter’da takip edin. En azından tweetler aracılığıyla bu alanda neler olup bittiğini daha iyi anlamanızı sağlayacak, neleri okuyacağınızı ve hangi yayınlarla fikir alışverişinde bulunacağınızı önerecektir. Üstelik ne zaman bir iş ile karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz. Bir kereden fazla Twitter’da tanıdıklar aracılığıyla iş buldum.

Twitter’da kendi “markanızı” oluşturma konusunda endişelenmeyin, sosyal medyayı halka açık bir platform gibi görün. Mevcut ve gelecekteki işverenlerinizin yayınınızı okuduğunu ve öne çıkarmak istediğiniz kişiyi hayal ettiğini unutmayın. Komik, dürüst ve cana yakın olun, ancak şu anda birlikte çalıştığınız editöre iftira atmayın ve köprüleri yakmak istemiyorsanız yayına iftira atmayın. Bunun yerine, bir yazar olarak kim olduğunuzu temsil etmek için feed’inizi oluşturmaya

8. İş-yaşam dengesini bulun

Evden çalışmak, her zaman ve asla aynı anda çalıştığınız izlenimini verir. Başka bir YouTube videosu için çalışmayı ertelemek kolaydır. Ancak, özellikle iş popüler kültürle ilgiliyse, durmadan çalışmak da kolaydır. Günlük rutininizi bulmak önemlidir. Bazıları 9’dan 18’e kadar disiplinli çalışmayı tercih ediyor.

Sabah insanı değilim ve sabahları tembelliğe izin verirsem öğleden sonra çok daha verimli oluyorum. Her iki durumda da, kendi saatlerinizi belirleme özgürlüğünden yararlanın- bu, serbest çalışmanın güzelliklerinden biridir! Ancak, boş saatleriniz sürekli olarak çalışma saatlerine akıyorsa ve bunun tersi de serbest çalışma haftada bir gün sürse bile, aralarında bir denge bulmayı unutmayın. Ve şarj etmeniz gereken geri kalanı için kendinizi hırpalamayın. Belki de bu, en iyi fikirlerin size geleceği zamandır.

Sabah insanı değilim ve sabahları tembelliğe izin verirsem öğleden sonra çok daha verimli oluyorum. Her iki durumda da, kendi saatlerinizi belirleme özgürlüğünden yararlanın – bu, serbest çalışmanın güzelliklerinden biridir! Ancak, boş saatleriniz sürekli olarak çalışma saatlerine akıyorsa ve bunun tersi de serbest çalışma haftada bir gün sürse bile, aralarında bir denge bulmayı unutmayın. Ve şarj etmeniz gereken geri kalanı için kendinizi hırpalamayın. Belki de bu, en iyi fikirlerin size geleceği zamandır.

İyi şanslar ve başarılı çalışmalar!